18 Kasım 2025 - 18:02
Devrim Muhafızları'nın Talara operasyonu meşru müdafaa kabul edildi

Devrim Muhafızları’nın “Talara” tankerini ele geçirmesi, İran’ın meşru müdafaa hakkı kapsamında önleyici bir adım olarak değerlendirilirken, ABD’nin bu hamleyi yasa dışı gösterme çabaları ve bölgedeki varlığının istikrarsızlık kaynağı olduğu vurgulanıyor.

Uluslararası Ehlibeyt (a.s)Haber Ajansı -ABNA- Fars Körfezi ve Umman Denizi’nin en önemli komşusu İran, deniz güvenliğini sağlamak için harekete geçerek bölgesel güvenliği kendi güvenliği sayıor.

İran, Fars Körfezi ile uluslararası deniz yollarının istikrarını korurken yerli deniz gücünü artırıyor, kaçakçılık, korsanlık ve çevresel tehditlerle mücadele ediyor.

Nur Haber Ajansı, bu bağlamda, İran’a yakın sularda şüpheli petrol tankerlerinin bulunmasının uluslararası ticaretin akışını ve bölgenin ekonomik güvenliğini tehdit ettiğini bildirdi.

İslam Devrim Muhafızları’nın “Talara” adlı petrol tankerini ele geçirmesinin ardından, ABD Merkez Komutanlığı bu operasyonun yasa dışı olduğunu ileri sürerek, bölgedeki seyir özgürlüğünün tehdit altında olduğunu iddia etti.

Nur Haber Ajansı, İran'ın, hem kendi hem de bölgenin deniz güvenliğini sağlama konusunda yasal yetkilere sahip olduğunu vurgulayarak ABD’yi bölgedeki istikrarsızlığın başlıca kaynağı olarak niteledi.

İran merkezli haber ajansı, Marshall Adaları bayraklı “Talara” tankerinin Devrim Muhafızları Deniz Kuvvetleri tarafından ele geçirilmesinin, şüpheli hareketlere karşı yasal ve önleyici bir hamle olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. 

Bu yüzden Devrim Muhafızları’nın gemiyi ele geçirmesi uluslararası hukuk ve meşru müdafaa kapsamında değerlendiriliyor.

Bölgeden binlerce kilometre uzakta, hiçbir egemenlik ya da yasal hakkı olmayan ABD ise medya manipülasyonu ile İran’ın meşru müdafaa hakkını çarpıtıyor.

Nur platformu haberinde şunu öne çıkardı:

''İran, güvenlik tehditlerini sadece askeri saldırılarla sınırlı görmüyor. Düşmanın ekonomik, medya ve askeri unsurları içeren hibrit savaşına karşı koymanın zorunlu olduğunu vurguluyor. Şüpheli tankerin ele geçirilmesi, İran Silahlı Kuvvetleri’nin deniz ve ekonomik tehditlere karşı önleyici ve akıllıca aldığı tedbirlerden biri. Bu savunma tutumu, uluslararası hukuk ve İran’ın meşru savunması kapsamında haklı görülüyor. Tahran, karmaşık ve hibrit tehditlere karşı hazırlıklı olduğunu gösteriyor. Önemli olan, bu tedbirlerin bölgesel ve bölge ötesi düşmanlara uyarı ve caydırıcılık işlevi görmesi, genel deniz trafiği güvenliğine zarar vermemesi.''

ABD-İsrail'in, İran’ın kapasitesini gizlediğini, Batı’da medya baskısı kurduğunu, İran karşıtı projeyi sürdürdüğünü kaydeden Nur, İran'ın bölgedeki deniz taşımacılığı ve ticaretin serbest akışını yıllardır sağladığını belirtti. 

''ABD’nin bölgedeki sicili, uluslararası hukuk ihlalleri ve güvenlik tehditleriyle doludur; İran yolcu uçağını hedef almaktan nükleer tesisleri bombalamaya, Irak ve diğer ülkelerdeki askeri müdahalelere kadar birçok örnek bulunmaktadır.'' diyen İranlı platform, Amerika'nın, ''küresel güvenlik ve seyir özgürlüğü konusunda yorum yapmaya hakkı olmadığını'' öne sürdü. 

Amerika'nın yaptığı eylemlerden dolayı hesap vermesi gereken bir konumda olduğunu kaydeden Nur Haber Ajansı, haberini şu sözlerle sonlandırdı:

''İran, bölgesel istikrar ve güvenliğin merkezidir ve bu güvenliği sağlamak için büyük maliyetler üstlenmiştir. ABD’nin Fars Körfezi’nden çıkarılması, komşular arasında yakınlaşma ve yerel güvenlik oluşturma açısından önemli bir adım olabilir; çünkü ABD’nin varlığı her zaman bölgedeki istikrarsızlık ve tehdit unsuru olmuştur.''

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha